Ramazan Ayında Beslenme

Herkese merhabalar. Ofisimizin hizmet dışı kaldığı tarihten beri ben de olması gerektiği gibi #evdeyim. Biraz sosyal medyadan uzak işimi evden sürdürüyorum. Pandemi sebebiyle ilk zamanlar ben de boşluğa düştüğümü, yeni yeni toparlandığımı itiraf etmeliyim. Özgürlüğümüzün elimizde olduğu eski günlerin tekrardan bizimle olması umuduyla..
Uzun süreden sonra, bu gece itibariyle başlayacak olan Ramazan sürecinde beslenmeye dair önemli noktaları vurgulamak istiyorum.
Evde kaldığımız bu süre içerisinde fiziksel aktivitenin de minimum seviyede olması sebebiyle metabolizma hızımız haliyle bir yavaş. Ramazan ayında da öğün sayısının azalması ve yaklaşık 16-17 saati bulan açlık süresiyle birlikte günlük alınan enerjinin düşmesi ve sıvı tüketiminin de azalmasına bağlı olarak metabolizma hızı yavaşlamakta. Uzun süreli açlık sonrası vücudumuz yağ depolamaya daha meyilli olması sebebiyle ramazandaki beslenme şekliniz ne ağırlık kazanımını ne de artışını destekleyecek şekilde olmalı. Bu dönemde kilo verme hedefi olanlar için; önceliğiniz kilo vermek değil, güncel kilonuzu korumak olsun.
Yapılan en büyük yanlışlardan biri SAHURA KALKMAMAK oluyor. Bunun bir avantajı olmadığı gibi, açlık süresini normal süreden fazla uzatarak yavaşlamış olan metabolizmanın daha da yavaşlamasına sebep olmakla birlikte, baş ağrısı ve halsizlik gibi sorunları da beraberinde getirmekte.
Sahur öğününde çok tuzlu besinlerden kaçınılmalı, glisemik indeksi yüksek besinlere ve çok yağlı besinlere yer verilmemeli. Ekmek türevi tam tahıllı olanları ve posa değeri yüksek olan besinler tercih edilmeli, sahur tercihi kahvaltılıklar yönünde olmalıdır. Yumurta uzun süre tokluk sağladığı için muhakkak bu öğünde yerini almalıdır.
Uzun açlık sonrası iftar öğününde hızlı yemek tüketimi yapmanız, sonrasında hazımsızlık problemine sebebiyet vereceği için dinlene dinlene tüketim yapmanız önem taşımaktadır. Bunu önlemenin ise en güzel adımı, orucunuzu su ile açmanızdır. Çorba tüketiminizden sonra çok yağlı olmayacak bir ana yemeğe geçmek için biraz oyalanmanız önemli. Ne demiştik, dinlene dinlene..
Rutin hayatınızda gün içerisinde tüketmeniz gereken su miktarını, bu dönemde iftar ve sahur arasına yaymak gerekiyor. Bu miktarın kişiye göre değişim gösterdiğini daha önce de ifade etmiştim fakat kabaca söylemek gerekirse 2-2.5 litre tüketim yapmanız susuz kalan vücudu toparlayabilmek adına önemli.
Süreklilik arz etmediği sürece sütlü tatlılara ara öğün olarak yer verilebilir.
NOT: Hamileler ve emziren anneler, diyabetli bireyler, 65 yaş üstü bireyler, kronik ilaç kullanan bireyler, gelişme çağındaki çocuklar, diyaliz hastaları ve sindirim sistemi problemi olan bireyler doktorlarına başvurduktan sonra oruç tutmalıdır.
Sağlıkla kalın.. #evdekalın